9 Nisan 2015 Perşembe

Ağır Aksa(masa)k!



Akrepin yelkovanı kırılmış sanki, ilerleyemiyor onsuz… Zaman onlarsız bir hiç olduğunun farkında bile değil! Anlaması uzun zaman alacak, özeleştiri zordur ne de olsa…
Yeniden yeniden yenişen sigaralar gibi kıyak vakitler uzun mevzili olmuyor… Bunu sindirmeli öncelikle katranına…

Aklımızın taşrasında yer alsa fena olmaz hani…
***
Kelimelerle oynuyorum aklımca, parmaklarım uyuşa uyuşa geziniyor kalemin gövdesinde, yanlış yapmak ne mümkün silgi hiç var olmadı ki sonralardan…
***
Göğüs kafesim çatladı az önce, kanat çırpma seslerinden anladım… Sarmak olmaz, sarsılmışsa bir kez…
***
Ya lanet olası sesinde zamanın ne kadar da kısa olduğunu ben anladım sen anlayamadın. Uzat metrelerce kabloları, çık içinden, gir kulaklarımdan, yerleş dilime damağıma… Dilim damağım temizlenmez bir bardak suyla merak etme sen…
***
Bu gece; sıkıntı koltuğu, soba maşası, sabah kahvesi, acımış çay burukluğu…
Off yeter, yeterince tren kalktı gardan… Bu neyin çabası gayr-i ihtiyari satırlardan gayrı…

16 Ekim 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder