9 Nisan 2015 Perşembe

Bunlar Hep "İnceişler"


Bitmiş, öylesine yani. Birdenbire… Yan apartmanın balkonumun hemen yanındaki penceresinden izliyordu kadın. Yüz ifadesini göremesem de, perdenin arkasındaydı çünkü, gölgesi daha öndeydi bu kez. Anlamış mıydı acaba öylece oturmadığı mı? Bu şehirde bitti her şey…Sıkıntıdan… Arka odada ütü yapıp buharını burnuna çeken ben, Mutfağımda her akşam için soğan doğrayıp gözyaşını kabuklara saklayan annem değildi, bendim inanamasam da… Kocasıyla artık sevişemediği ve sürekli kavga eden kapı komşum, ne düşlerdi acaba o adamla yola çıkarken?… Düşündükçe ölüvermişim…Bu gece… Böylece bitmiş yani, birdenbire… Sıkılmışım derinden zahir… Alışkanlıklar da olmasa… Balkabağı mevsimi bile değilken dönüşüvermiş her şey baldan kabağa. Ve saat henüz 12'yi vurmamışken ben çoktan başlamışım bir şeylere işte… Ve fanustaki canavar da… Otobüsler kimseyi almadan geçiyorlar duraktan, ama öylesine bekliyorlar bu şehirde… Arabalar yürüme mesafelerini öldürüyor her gün, her öğle, her gece.. Sen gittin gideli artık düzenli öğünlerim yok, daha az yemek, daha çok uyku ve daha çok sigara var… Erken uyanıp, geç yatmak var… Kahvede boğulmak var tabi ki, plastik bardakta sabah-öğle; akşam fincanda… Değişiklik iyidir ne de olsa… Balkondaki beyaz brandamın altında sökülüvermişim şişip patlayan bir eteğin dikişi gibi. İki adım yol yürüyeydim, dedim çıktım yola, o da bitti, eee sırada? Nereye kadar? – Gittiği yere kadar… Dayanmama kuvvet…


25 Temmuz 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder