“Bay Smith'in odama gelmesini bekliyorum” cümlesi söylenen. Peki, kastedilen tam olarak bu mu? Söylenen - kastedilen ilişkisi aktarılan ve anlaşılan ile kestirip atılamaz, der büyük usta, yüce dilci Wittgenstein.
(Somutlaştırma çabasına girme, dilinin çevresinde dolan, sınırları zorla… Olmayan bir şeyin niyetine girip arzulamakla yetinme, arzuların ritmiyle salın. Güfte-beste ikilisi sanki. Karasu-sözceler sevişmesi belki de.)
Tabi şu da bir güçlük;
Dile andaçlar ne ola ki?… - abilir ifadesinin gramer değeri kimlerce bilinir? Gerçek değeri neyin tam olarak verilmiş ki (eh be ne acındırdın imin imleci kalmadı yeminle…) Bunlar hep mündemiç vak'alar (işte bu doğru / doğrudur).
A dostlar görünen görünen değil, sadece anlamdırabildiğimiz kadarıdır. Yüzey yapı hep oyalayıcı - derin yapı hep düşünülmeyendir.
Dilde “geciktirici” ve “erteleyici” seçimlerden söz etmek biraz zor olsa da “değişim” ve “dönüşüm"ler önünde, arkasında, sağında, solundadır.
"Sebep"in tahminkârlığı, "neden"in dürtülerini bastıramıyor. Duyguların hakimi "niçin” hiçbirini iplemiyor. Ceza-i ehliyeti bulunmuyor sonuçların…
Sonuçlar olmasa da huzuru az da olsa buluyor sanki benim deli-bozuk halim onun yanında. Güzel gülen adam, sen gelsen bari…
Çok çay içtim bu akşam teine dayanıklı değilmiş bünyem çakırkeyif oldum sanki…
Devam etmemem lazım gelirken devam etmek istiyorum:
Sanki beni öyle sarmalar ki beni öylesine saklar ki yalan gerçekten, humanist fenalıktan, merhametsiz vicdandan…
Ceviz ağacı olsa da büyüyemiyor artık güdükleşerek, büzülmekte olan bedenim…
Bir de:
Kendine en güvendiği anda ipten düşen cambaz, toprak zemine çakıldığında çıktı kapıdan, aldırmazmışcasına geçti yanımdan… Ama dikleşen sırtı, sık ama yavaş atılan adımları kendini gösterme çabasıyla kıvranmaktaydı. Bakmadım değil ardından, ama sadece baktım artık eskisi gibi göremedğimi yadsıdım o an. Sert bir kayadan oyulmuş, anlaşılması güç komplike bir metin değildin artık, yazamadığın kadar kısır ve tatsız bir yazıydın artık sadece.İşte bunlar hep kıssadan hisse…
Kimse anlamasın, üstüne alınmasın…
Anlamayın ulan, ben anladım mı ki…
15 Eylül 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder