5 Ocak 2016 Salı

Kırmızı Toz Biber

yılın ilk karının beyazlığındaki aklıkta basılmış ayaklarımın izlerine...

"eksik bir şey mi var hayatımda?" varlığının sorgu masasının ışığında ciğerime dolan "öyle bir şey"in anlatılmasına zorlanıyorum kötü polis tarafından. siyahından değil, yeşilinden yudumluyorum çayın... 

dolmuşun ön koltuklarında yaptığım yolculukların sayısını tahmin etmeye çalışsam da bulamıyorum çift basamaklı sayıların doğrusunu. sabahları sevgilime kızgın uyansam da yatağın soğumasından daha çabuk soğuyordu kızgınlığım...

herkesi bir yana savurduğum bir rüyalı gece geçirsem de sabah olup yün çoraplarımı giydiğimde anne kucağının sıcağını hissediyorum ayaklarımda...

şimdilerde ise yalanlı dolambaçların sokaklı çıkmazlarında vakti zamanında kandığım insanların zavallılıklarını okuyorum. karıncayı incitmediğini iddia eden kisvesiz bedenler bir kadın yüreğini ellerinin arasına alıp sıka sıka patlattıklarını göremeyecek kadar aptal-dı... hem sonra iyi ve kötü kavramı karıncanın canına ne ara emanet edilmişti de benim haberim olamıyordu?

turuncu deftere kayıtlı her şey zaman çarkının dişlisine takılıyor, bir kırıntı dahi olsa mor bereli kadının zihninde yer etmiş kalbinde ise çukur açıyordu.

korkmayın! herkes uyurken gideceğim... kimseyi ürkütmeden, kimseyi suçlamadan... suçlular, ürküntünün üzüntüsüne boğulmaktan hoşlanmazlar ne de olsa... onlar, parayla çalışır, iftirayla beslenirler...

demir çay tabağının orta yerine dimdik söndürülmüş bir izmarit "oyun değil" diye düşerken küllerin arasına vakit tamam oluyordu. annemin beyaz düşmüş saçları tam da o vakit kollarımı aklaştırıyordu. babamın yorgun diz kapakları yine de beni sırtlıyordu. 

dağlaşmış kitaplar okunmayı bekliyor-du...
yarım şişe su içilmeyi...
saçlarım okşanmayı...
bedenim sarmalanmayı...
mor sarıyı bekliyor-du...
gök yağmuru...
ellerim kalem kurusunu...
gözlerim Zeytin'i...
Zeytin Babası'nı...
Babası bisikletini...
bisiklet yolları...
kaçan nesil geçen nesili...


bir kâse sütle kandırıp beklentileri köşemdeki ılıklığa sırtımı verdim... Zeytin mırıltısı, Babası nefesi, nargile dumanı... günün en nihayetinde özeti...